- İslami Konular
- /
- ٠7روائع التفاؤل والأمل
Allah’ın Vaadi ile Mümin İçin Güzel Bir Hayat Vardır
﴾ مَنْ عَمِلَ صَالِحًا مِّن ذَكَرٍ أَوْ أُنثَىٰ وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَلَنُحْيِيَنَّهُ حَيَاةً طَيِّبَةً ﴿
﴾ Erkek olsun kadın olsun, kim inanmış bir insan olarak dünya ve âhirete yararlı işler yaparsa kesinlikle ona güzel bir hayat yaşatacağız ﴿
عن مُعَاذُ بنُ جَبَلٍ رضِي اللهُ عنه قال: بيْنَا أنَا رَدِيفُ النبيِّ صَلَّى اللهُ عليه وسلَّمَ ليسَ بَيْنِي وبيْنَهُ إلَّا أخِرَةُ الرَّحْلِ، فَقالَ: يا مُعَاذُ بنَ جَبَلٍ قُلتُ: لَبَّيْكَ رَسولَ اللَّهِ وسَعْدَيْكَ، ثُمَّ سَارَ سَاعَةً ثُمَّ قالَ: يا مُعَاذُ قُلتُ: لَبَّيْكَ رَسولَ اللَّهِ وسَعْدَيْكَ، ثُمَّ سَارَ سَاعَةً ثُمَّ قالَ: يا مُعَاذُ قُلتُ: لَبَّيْكَ رَسولَ اللَّهِ وسَعْدَيْكَ، قالَ: هلْ تَدْرِي ما حَقُّ اللَّهِ علَى عِبَادِهِ؟ قُلتُ: اللَّهُ ورَسولُهُ أعْلَمُ، قالَ: حَقُّ اللَّهِ علَى عِبَادِهِ أنْ يَعْبُدُوهُ، ولَا يُشْرِكُوا به شيئًا، ثُمَّ سَارَ سَاعَةً، ثُمَّ قالَ: يا مُعَاذُ بنَ جَبَلٍ قُلتُ: لَبَّيْكَ رَسولَ اللَّهِ وسَعْدَيْكَ، فَقالَ: هلْ تَدْرِي ما حَقُّ العِبَادِ علَى اللَّهِ إذَا فَعَلُوهُ؟ قُلتُ: اللَّهُ ورَسولُهُ أعْلَمُ، قالَ: حَقُّ العِبَادِ علَى اللَّهِ أنْ لا يُعَذِّبَهُمْ
(( Muaz İbn Cebel r.a. şöyle anlatmıştır: Ben bineği üzerinde iken Nebi (s.a.v)’in arka tarafına binmiş, onunla aramda ancak semerin ağacı olup, beraber yol aldığımız bir sırada bana: "Ya Muaz" diye seslendi. Ben de "lebbeyk ya Rasulallah ve sadeyk (buyur ya Rasulallah)" dedim. Sonra bir müddet yürüdü, ardından yine: "Ya Muaz" diye seslendi. Ben "buyur ya Rasulallah! İtaate hazırım, yardıma hazırım!" dedim. Sonra bir müddet daha yürüdü. Sonra yine: "Ya Muaz İbn Cebel!" diye seslendi. Ben "buyur ya Rasulallah itaatine ve yardım etmeye hazırım!" dedim. "Allah'ın kulları üzerinde ne hakkı vardır bilir misin?" diye sordu. Ben "Allah ve Resulü en iyi bilendir" dedim. "Allahın kulları üzerinde sabit olan hakkı, kulların Allah'a itaat ve ibadet etmeleri ve Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamalarıdır." buyurdu. Sonra bir süre daha yürüdü. Ardından "Ya Muaz İbn Cebel" dedi. Ben yine "lebbeyk ya Rasulallah ve sadeyk" dedim. "Kullar bu tevhid, ibadeti yaptıkları zaman, onlann Allah üzerindeki hakları nedir bilir misin?" diye sordu. Ben "Allah ve Resulü en bilendir!" dedim. "Kulların Allah üzerindeki hakkı, Allahın onlara azap etmemesidir" buyurdu.))